Markalaşmak, Beyazlığa Kanat Çırpmaktır 13 Mart 2019, Çarşamba

Markalaşmak nedir? Marka nedir? Çokça sorulan ve üzerinde durulan bir konu.

Markalaşmak nedir sorusuna verilecek en güzel cevaplardan biri: Markalaşmak, beyazlığa kanat çırpmak, mükemmelleşebilmektir. Daha iyi hale gelmek, daha iyisini sunmaktır. Bunu yapabilmek içinde, birçok önemli faktör vardır.

Şimdi bunları inceleyelim:

1) Yönetim, markanın vizyonudur. Aslında markayı marka yapan, yönetimidir. Yönetimin vizyonu, markalaşmanın en önemli adımıdır. Yöneticinin vizyonu yeterli değilse, kendini ve şirketini geliştirmek için çalışmalar yapmıyorsa, o şirketin markalaşması zordur. Çünkü markalaşmak, birçok şeyden fedakarlık yapmayı gerektirir. Bunlara katlanabilecek, kabul edebilecekseniz markalaşabiliyorsunuz.

2) İnsan kaynağı. Markalaşma yolunda en önemli adımlardan biri insan kaynağıdır. İnsan kaynağının kalitesi, ürüne de yansır, hizmet kalitesine de. Bu yüzden markalaşmak isteyen bir firmanın, en fazla üzerinde durması gereken konuların başında, insan kaynakları geliyor. İnsan kaynakları, aynı zamanda şirketin yapısı hakkında fikir sahibi olmanızı kolaylaştırır. Çalışanı mutlu olmayan bir şirketin, markalaşması zordur. Burada ince bir detay var.Bazı şirketler markalaştıktan sonra insan kaynağı kalitesini düşürüyor, çalışanlara eski hassasiyeti göstermiyorlar. Bu durumda çalışan mutsuz oluyor, zamanla bu markaya yansıyor. Marka kısa vadede olmasa bile, uzun vadede kaybediyor. (İnsan kaynaklarının markalaşmaya etkisini daha iyi anlamak için İşveren markası nedir? yazımız tam size göre )

3) Müşteri hizmetleri, markaların güç merkezleridir. Müşteri, markanın canıdır. Can damarıdır. Gelişim ve ortaya çıkış nedenidir. Müşterisi güçlü olmayan markanın, ömrü uzun olmaz. Müşterisine sahip çıkan, onu mutlu eden markanın müşterisi de ona sahip çıkar. Bu yüzden müşteri hizmetlerini, müşteri memnuniyetini çok üst düzeyde tutmak gerekiyor. Bunu sağlayamayan firmalar güç kaybediyor. Çünkü artık eskisi gibi değil. Müşterinin önünde birçok alternatif var. Birini beğenmezse, diğerini seçebiliyor. Müşteri sadakati eskisi gibi değil. (Müşteri sadakati ile ilgili müşteriniz ne kadar sadık?Yazımıza göz atabilirsiniz )

4) Ürün, markanın bel kemiğidir. Markayı tercih etme nedenini oluşturan, üründür. Ürünün tercih edilebilmesi için, farklılaşması gerekir. Diğerlerinden ayrılması, daha iyi şeyler sunması gerekir. Bir mağazaya gittiğinizde yüzlerce farklı marka ve ürün görüyorsunuz. Bir markanın ürününün, diğer ürünler arasından sıyrılıp kendini göstermesi, markayı büyüten, güçlendiren bir durum. Bu yüzden ürünün kalitesi, ürünün ne vaad ettiği, müşteriye faydası, müşterinin beklentisinin önüne geçebilmesi, marka için çok önemli noktalar.

5) Pazarlama: Öncelikle belirtmek isterim ki, pazarlama ile satış aynı şey değildir. Bazı yerlerde aynı şey gibi kullanımları olsa da, birbirinden farklıdır. Basit bir şekilde şöyle tarif edebiliriz: Pazarlama, müşteriyi şirkete getirme, satış da eli dolu göndermektir. Yani pazarlama orta, satış goldür. Markalaşma yolunda en önemli adımlardan biri pazarlamadır. Çünkü marka olmak isteyen bir firmanın, müşteriye ihtiyacı vardır. Bunu sağlayan da pazarlamadır. Bu konuda, dünyaca ünlü pazarlama uzmanı Philip Kotler “Pazarlama, müşteri oluşturma sanatıdır” diyor. Yani pazarlama birçok etkeni bir araya getirerek müşteriyi firmayla tanıştıran, firmaya ulaştıran, firmaya çeken faaliyettir. Pazarlama çok kapsamlı bir disiplindir. Daha geniş bir yazıda bu konu üzerinde duracağız.

6) Satış. Satış ile ilgili en sevdiğim tanımlama: Gol atmaktır, cümlesidir. Çünkü satış sizin sonuç aldığınız, emeklerinizin karşılığı aldığınız noktadır. Satış ekibi iyi olmayan, ürünlerini iyi bir şekilde sunamayan bir şirket, marka olamaz. Bu yüzden satış kısmı, şirketlerin en önemli kısımlarından biridir. Bu noktada bir detay daha var: Verimli satış. Sadece satış yapmanız yetmez. Yaptığınız satışları ve bunların etkilerini ölçümlemeniz gerekir. Müşterinizi, tekrar tekrar şirketinize getirmeniz gerekir. Ancak bu şekilde başarılı olursunuz.

7) Reklam. Reklamı sona bırakmamın nedeni, önem olarak son kısımda olması değil, süreç olarak sonda olunca etkisinin artmasıdır. Yani reklam, markanın cilasıdır. Diğer tüm aşamaları iyi yaparsanız, yapacağınız reklamla şirketinizi parlatırsınız. Ama ürünleriniz sorunlu, müşteri hizmetleriniz zayıf ise, yoğun bir reklam kampanyası size faydadan çok zarar verecektir. Reklamı, diğer tüm aşamalarınız tamamlansın ondan sonra yapın, demiyorum. Çünkü reklam sayesinde diğer aşamalar daha hızlı gelişebiliyor. Ama çok temel 2 konu; ürün ve müşteri hizmetleriniz iyi değilse, reklamı tadında yapmanız çok daha faydalı olacaktır.

Markalaşma yolundaki faktörlerin bir kısmını incelemiş olduk. Yukarıdaki faktörler gibi, birçok unsur markalaşmaya etki etmektedir. Bu unsurları yerine getirebilirseniz, şirketiniz daha iyi hale gelecektir. Bu da size markalaşma yolunu açacaktır. Başta söylediğimiz cümle ile bitirelim:

Markalaşmak, beyazlığa kanat çırpmaktır.

Bazı Şirketler Neden Markalaşamıyor?

Markalaşmak, bir şirkete itibar, güç ve kalıcılık sağlıyor. Şirketi diğer rakiplerinden ayırıp özel bir yere oturtuyor. Bu yüzden şirketler de markalaşmayı önemsiyor, istiyorlar. Markalaşmak, konusunda çalışmalar yapıyorlar. Fakat bu yapılan çalışmaların çoğu sonuçsuz kalıyor. Şirketlerin birçoğu markalaşamıyor. Peki neden?

Şirketler neden markalaşamıyor? Birlikte inceleyelim.

Amaçsız hareket etmek

Bir amacınız ve buna uygun stratejiniz yoksa başarısızlık kaçınılmazdır. Şirketlerin çoğunun hatası bu noktada başlıyor. Amaç belirlemeye ve stratejiye yeterli önemi vermiyorlar. Daha önceden gördükleri, duydukları çerçevesinde markalaşmaya çalışıyorlar. Fakat dünya hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinde, dünün doğruları bugün etkisiz kalabiliyor. Farklılaşmak için, öne geçmek için her zamankinden çok çalışmanız gerekiyor.

Bir şirket amaçlarını doğru belirlemez ve stratejisini oluşturmadan hareket ederse, büyük bedeller ödeyebiliyor. Bu noktada şirket sahiplerine büyük iş düşüyor. Çünkü doğru bir strateji belirlemezlerse, şirketlerinin geleceği karanlık olabiliyor. Markalaşmak konusunda yetersiz kalıyorlar. Şirket nereye gideceğini bilmediği için hem kaynak israfı oluyor hem de sonuç alamıyor.O yüzden şirketlerin markalaşma süreçlerinde uzman insanlarla çalışmalarında fayda var.

Odaklanamamak

Her işin gerektirdiği donanım birbirinden farklı. Bir ürünü iyi üretebiliyorsanız bu her üründe başarılı olabileceğiniz anlamına gelmiyor. Birçok şirketin markalaşamamasının nedeni odaklanamaması. Bir üründe başarılı olduğunda, diğer ürünlerde de başarılı olacağını düşünüyor. Müşterilerinin fikirlerini sorgulamadan kabul ediyorlar. Çok fazla alanda olmanın  markalaşmak konusunda onları öne geçireceğini düşünüyorlar. Yanılıyorlar.

Daha fazla ürün üretmek , daha çok müşteriye ulaşmak başarılı olduğunuz anlamına gelmez. Eğer daha çok müşteriye ulaşmak için kalitenizden iş yapma tarzınızdan ödün veriyorsanız, başarısız olmanız muhtemeldir. Girdiğiniz her yeni alan yeni bir rakip demektir. Bu yeni rakiplerle baş edebilecekseniz sorun yoktur. Ama onlara karşı başarılı olamazsanız, kaybedersiniz. Bu nedenle şirketlerin güçlü oldukları alanlarda odaklanmaları ve sürekli kendilerini geliştirmeleri markalaşmak ile ilgili işlerini kolaylaştırır.

İnsan kaynağını ihmal etmek  

Bir şirketi marka yapan, makinalar, binalar, fabrikalar değildir. O şirket için emek veren, katkı sağlayan vizyon sahibi çalışanlardır. Fakat birçok şirket makinalara verdikleri önemi, çalışanlarına yani insan kaynaklarına vermiyorlar. Çalışanlarını ihmal ediyorlar. Binalarını, fabrikalarını büyütmek için çalışıyorlar. Ama asıl önemli olan şirkete katkı sağlayan nitelikli çalışanlara sahip olmaktır. Nitelikli çalışanlara sahip değilseniz, kısa vadede olmasa da uzun vadede kaybedersiniz.

Bir şirket büyürken, insan kaynaklarının kalitesi artmıyorsa, o şirket çökmeye mahkumdur. Her geçen gün çalışanların önemi daha fazla artıyor. Daha önce, sanayi döneminde çalışanlar makinaların bir parçası gibi görülüyordu. Artık durum çok farklı. İyi çalışanlar şirketleri yükseltirken, kötü çalışanlar şirketlerin iflas etmelerine neden oluyor.İnsan kaynağını ihmal eden şirketler markalaşamıyor. Çünkü onlara yön gösterecek, bakış açılarını genişletecek, kaynaklarını etkin kullanacak insanlardan mahrum olmuş oluyorlar. Bunun da bedeli ağır oluyor.

Markalaşmayı reklamdan ibaret zannetmek

Birçok şirket, markalaşmayı reklam yapmak  zannediyor.Çok fazla reklam verdiğinde markalaşabileceğine inanıyor. Fakat gerçek böyle değil. Marka olmak için  yönetim, ürün, pazarlama gibi birçok faktör önem taşıyor. Bu faktörlere önem vermeyip, sadece reklam yaparak ilerlediğinizde başarısız oluyorsunuz.

Reklam markalaşmanın cilasıdır. Diğer faktörlere önem verir ve yerine getirirseniz, reklam yaptığınızda şirketiniz parlar. Markalaşma yolunda önemli bir yol alır.Ama ürün kaliteniz, hizmetiniz yetersiz ise reklam yapmak faydadan çok zarar verir. İnsanlar önce ürünleri duyar ve alırlar. Daha sonra ise memnun kalmaz, çevrelerindeki insanlara sizi kötülerler. Ve kötü haber çabuk yayılır. Olumsuz sonuçlar almaya başlarsınız.

İstikrarlı olmamak

Markalaşmanın en önemli unsurlarından biri, istikrardır. Başarılı olmanız, çok satış yapmanız önemli değildir. Asıl önemli olan bunu uzun soluklu yapmaktır. Uzun vadeye yayabilmektir. Şirketlerin çoğu markalaşma süreçlerinde istikrarlı olamıyorlar. Bir dönem başarılı olup, emek veriyorlar. Fakat daha sonra bu başarılarını sürdüremiyorlar. Başarılarını sürdürebilen şirketler ise markalaşabiliyorlar.

Hayatın her alanında olduğu gibi, markalaşmada da istikrar çok önemli. İstikrarlı olmadığınızda, sabretmeyi bilmediğinizde kazanamıyorsunuz.

Şirketler için markalaşma süreçleri hayati önem ifade ediyor. Markalaşma süreçlerine nasıl girdikleri, ne tür çalışmalar yaptıkları başarılarını önemli oranda belirliyor. Markalaşma sürecinin gerektirdiklerini yerine getiremeyen şirketler başarılı olamıyorlar, markalaşamıyor. Markalaşmanın getirdiği nimetlerden mahrum kalmış oluyorlar.

 

Kaynak: http://www.markafikirleri.com/markalasmak-beyazliga-kanat-cirpmaktir/

<